27 Ağustos 2011 Cumartesi

Kahreden Koleksiyon: Christian Louboutin Fall / Winter 2011

Daha önce yine kahrolarak yazdığım açık mektup fayda etmemiş olacak ki, Christian Louboutin kişisi yazdıklarımdan zerre kadar ders almamış dkgdiklgdsi. Ayıp valla ya, biz burada adamın tasarımlarına imrenelim, salyalarımıza hakim olamayalım, adam "terk eden ben olursam suçlu konumuna düşerim, en iyisi angut angut davranıp terk edilmeyi başarayım da sonra 'terk ettin bak ne hale düşürdün kızı' demesinler, başım ağrımasın" kafası yaşasın. Yazıklar olsun şdlkgidgkdi.
Güldüğüme bakmayın, sinirden gülüyorum. Yeminle.

Bugün, Sonbahar / Kış 2011 koleksiyonundan nadide örnekleri dilim döndüğünce tanıtacağım. Beraber üzüleceğiz. Hazırsak başlıyorum:





Koleksiyonun en masum parçası olarak sayılabilecek Lady Fur, ahanda solda gördüğünüz gibi. Koleksiyonda kürk opsesyonu söz konusu. Ayakkabıların sağına soluna artık neresi denk gelirse bir yerlerden illa kıl fışkırıyor çok lazımmış gibi. Louboutin'in akla gelen modellerini seven kesimin gözünü boyamak amaçlı tasarlanan Lady Fur, Lady Peep Sling'in 'sling' kısmından kürk fışkıranı.Yeni koleksiyondan bir ayakkabı almak isteyen ama koleksiyondan genel olarak memnun olmayan hanımların ağzına bir parmak bal çalmak amaçlı üretilen gereksiz model."Ne yaradanı kızdırayım ne kulunu küstüreyim" denmiş, ama yemezler.Meraklısına, Lady Fur 1395 $. Topuğu da 150 mm.






Yine gözünüzün ısırdığı üzere bu modelin de kürksüz olanı halihazırda mevcut. Lady Peep'e uygulanan durum, sağdaki modelde de söz konusu ama alaasen, hanginiz üstü kıllı kıllı bir ayakkabı giymek ister ya? İnce topuklu, zarif kere zarif ayakkabının içine nasıl ederimin görselli cevabı adeta Splash Fur. Sanki ölü yavru kedi var üstlerinde, töbe töbe rabbiyesir. Eyyorlamam bu kadar. Meraklısına, Splash Fur 1595 $. Topuğu 150 mm.








160 mm'lik topuğa sahip olan Puck, "uuu beybi güzel bir hareketlenme oldu bende" diyen bir burna sahip olmakla beraber tamamen kürkten oluşan bir model. Kürk kaplama yani. Diğer 2 modelde kürk parçaları kullanılmışken Puck'ta durum değişmiş, kürk cömertçe kullanılmış.

Şu güzelim pabuç, deri efendime söyleyeyim süet falan olsaydı mesela, nasıl salyalar akardı ama kendisine. Bizlere nasıl da "uuu beybi" dedirtirdi.

Şu an sadece öğk dedirtiyor. ÖĞK.

Not: Fiyatını bilmiyorum ama, 1500-2000 $ arası bir şeydir.






Şimdi düşünsene, bu ayakkabıya binlerce dolar verenler olacak.
Kürkün konumu "dam üstünde saksağan" tanımlayıcısı adeta. Neyse ki kürke kıla tüye boğulmamış bir model diyecekken bu sefer de guipure (güpür) mü desem dantel mi desem başka şeylere sardırmışlar.

Puck hariç üstte eyyorladığım modellerden kürkü yok et, pabuç adam olur da, Tootsie Booty'de tasarımcı iyice sıçışlarda, o kadar diyorum. Dantelle dalga geçen güruhun gitgide kalabalıklaştığı günümüzde Christian Louboutin bir ayakkabı tasarlasın, dantelli falan ve bu binlerce dolarlık modelin birçok hanım tarafından kapış kapış alınacağı gerçeğiyle de burun buruna olalım. Ey hayat!

Kendisinin de fiyatını bilmiyorum, 1500 $ diye kafadan atıyorum.
Attım.






Christian Loubotin'in "Blake" adında bir tasarımı vardır. Blake Lively için tasarlayıp, onun adını vererek hoş bir jest yapmışta mışta mış.

Şimdi, gelelim asıl meseleye. Soldaki modelin adı; "Alex".

Eğer bu Alex'in de Blake gibi bir hikayesi varsa, bu durum jest değil hakarettir yahu. TOYNAK anasını satayım, oha lan.
Çüş.

"Güzel ayakkabılar çirkin ayakları saklamak içindir" demişler ya, Alex de "benim içim dışım bir hacım" diyor adeta.

Ayrıca Christian Louboutin bildiğin @2'ymiş beyler.

Dağılalım.



Bakalım Kardashian familyası üyeleri bu modelleri de koleksiyonlarına katıp yine yeni modelleri ilk giyen ünvanını alacaklar mı?

Toynak Alex'i bari almayın ya şldkgikgiadsk.

Rezalet.


Christian Louboutin'e Not: Hocam aynen böyle devam ediyorsun ben parayı bulana kadar. Ben senin stratejini anladım.

Bisou Bisou ;)

1 Ağustos 2011 Pazartesi

2 Kişinin Bildiği Şifre, Şifre Değildir

Şifre nedir, neden kullanılır?
-Çünkü eşeğin asdasdasd şaka şaka.

Şifrenin kişiye özel olmaması, yani şifresini başkasıyla paylaşan maybaşlardan dolayı birçok enteresan olay yaşamışlığım var. Şifre verilen kişilerin çok büyük bir kısmını (hatta tamamına yakınını) sevgililer oluşturuyor. Ki bu olayı daha da trajikleştiriyor.

Düşünsene, bir dişi olarak çok müşkül durumdasın. Anması bile kötü farkındayım da, misal hamilesin. Tabi evli olmadığını varsayıyorum, beklenmedik bir bebek yani. Öğrendin durumu, aklın uçtu, eyvah dağına çıktın. İlk aklına gelen arkadaşına mesaj atmak oldu, ki böylesi sikko durumlarda yapılan ilk eylem bu olsa gerek. Ama o da ne? Şifre, arkadaşının sevgilisinde de var.
-Arkadaşından önce sevgilisi öğrenebilir.
-Arkadaşın mesajı silmezse, gecikmeli de olsa yine öğrenir.
-Dostun dostu vardır, olaylar gelişir.

Hadi bir erili düşün. Bir şey oldu, cart diye boşalıyorsun, mesela. Ya da ne bileyim, kuş ötmüyor ?! (töbe töbe bisssmi). Ne yaptıysan olmadı, sağ kol kas yaptı yine sonuç alamadın. Arkadaşına mesaj attın. Eyvah dağına çıkmıştın, unutma. Ama o da ne? Anladın sen onu.

Aylar önce sevgilisi bile olmayan birisine şifresini veren tanışımın hesabından bana bir mesaj geldi. Direkt mesaj / direkt ileti / özel mesaj diye bir şeyin ortaya çıkması malum. "Mesajda yazdığımız şeyi ulu orta da yazarız biz" diye dayılanmakla olmuyor bu iş. Neyse olmadı da, şifreyi kullanıp mesajı atan kişi, bana bir link atmıştı. Ayar veriyor bana aklı sıra da, hesap başkasına ait. Nasıl götüne güveniyorsa artık? Tabi o tanışım bana sordu, sana mesaj geldi mi benden falan fişmekan. "Önemli değil" deyip salladım, ama kinciyim bilinsin. Sikerler.

Aylar öncesinin kinini de kustuğuma göre, yakın geçmişe gelebiliriz.
Dün yine bir tanışıma "teşekkür" içerikli bir mesaj atıp cevap alamayınca, tabi ki peşine düştüm. "Sevgilim kıskanç, mesajını görmesin" dedi. Kendince haklı da, "sevgiliye şifre verme ve sonuçları" içerikli paragraf yukarıda hayatım. Eğer okursan hani.

Komikli bir "şifre" skandalıyla yazımın sonuna geliyorum.

Malum yaz okuluydu, ders geçmeceydi, ortalamaydı derken yine benimle aynı durumlardan muzdarip bir tanışımla msn üzerinden program yapıyoruz. "Şu dersi alsam, şunu yükseltmeye alsam, bunu şöyle geçsem var ya ööööf" gibi laflar birbirini kovalıyor. Offline geçirilen bir zaman sonrası, bir notumun açıklandığını görüyorum. Bakıyorum benim tanış da online ve diyalog aynen şöyle gelişiyor:

-----------------

gizembiç: hoyt

ibrahim: hoyt

gizembiç: termo quizinden 80 almışım.
gelecek vaadediyorum amk

ibrahim: yakışırrr sana da ibo yok

gizembiç: ibo da.. neyse

ibrahim: ben kardeşiyimmmm

gizembiç: abinin msn'ini kurcalama, bence.

ibrahim: yok ne kurcalamasıı
açık kalmışş sende yazdın
bakmak zorunda kaldım bende

gizembiç: bak hala yazıyorsun

ibrahim: sende yazıyosun

gizembiç: de ayrı.

ibrahim: onları düşünecek vaktim yok

gizembiç: vay anasını kaç yaşındasın sen?
neyse abine sorarım ben

ibrahim: 18
tamam sorr

-----------------

Hala yazıyorsun diyorum, adam "sen de yazıyorsun" diyor sdfghjk. Bir de TDK damarım tutuyor, "de ayrı" diyorum, beyimizin onları düşünecek vakti yokmuş.
Bak sen? Maybaş sdfghjkl.

Nihayetinden "gerçek" ibo geliyor. Msn otomatik olarak açılmış, ben de kardeşiyle muhatap olmuşum. Bundan sonrası da komik.

Aramızda geçen konuşmayı canlandırmış, hafif utanarak. "Dışarı çıkmıştın, ben de oturdum 2 dakika" gibi kıvırıcı laflar etmiş asdfghj. Belli abiden de korkuyoruz ama, yapacağımızdan geri de kalmıyoruz. "notunu söyledi, yaşımı sordu" gibi şeyler söyledikten sonra "yavşamadım valla, yarın öbür gün evimize gelir" gibi laflar ederek düşünceli olduğu mesajını da verip konuşmasını bitirmiş. "Yarın öbür gün evimize gelir" müthiş bir yönelim, genç arkadaşı buradan tebrik ediyorum :) Çakal seni.


O zaman sosyal mesaj gelsin:
Şifrenizi kendinize saklayın. Ananıza bacınıza sövdürmeyin.
Öptüm.