10 Mart 2011 Perşembe

Christian Louboutin'e Açık Mektup

Louboutin'ciğim, nasılsın canım?
Son dönemlerde bakıyorum ve bir şeylerin ters gittiğini görüyorum. Bu beni ziyadesiyle üzüyor. Seni nasıl sevdiğimi bilirsin. Ama bu gidişata bir dur demek lazım değil mi şekerim?
Şimdi dost acı söyler, şahane tasarımlarının yanında son zamanlarda gördüğümüz o "şeyler" de neyin nesi? Bak canım onca zaman çalışıp yorulmuş olabilirsin, bunalımlarda olabilirsin, insanlık halidir yani. Ama iç sıkıntını bu yönde mi gidermeye çalışıyorsun? Yapma bunu.
Bak gel güzel güzel bakalım "neydim, ne oldum" konulu fotoğraflara;






En çok bilinen tasarımlarından örnek vereyim istiyorum.
Sağ tarafta arz-ı endam eden Lady Peep ne kadar da munis.
Adeta dev bir kedi (burayı anlamazsan sana anlatırım ben, dev kedinin anlamı güzel)

Mektuba giriş yaparken kullandığım Lady Peep'ten biraz farklı, zira bu "sling". Christian Louboutin denildiğinde akla gelen kırmızı taban ve yüksek topuk ikilisinin en başarılı temsilcilerinden.

Ama gel gör ki, hayat her zaman bu kadar güzel değil....







Pigalle Flat!
Doktor bu ne?
Nerede kırımızı Louboutin tabanı? Nerede o zarif feminen topuk?
Bunu gördüğüm an, internetin zehirli olduğuna inandım. Kim, nasıl, hangi zihniyete sığınarak böyle bir tasarıma imza atar?
Yine araştırdım soruşturdum, bir video buldum. Temsilci bir abla, anlatıyor da anlatıyor. "Herkes topuklu ayakkabı giyemiyor. Bu sebeple topuksuz modeller de üretildi." gibi bir şeyler söylüyor.
Olabilir tabi, herkes kendine göre haklı, bu modeli piyasaya çıkarmaya cüret edenler hariç.
Taban zaten gözükmüyor, olmayan topuk üzerine burada bir şeyler yazmam saçma olacak, ama o burun ne?
Daha fazla konuşmak istemiyorum.






Nispeten kalın şeritlere sahip olmasına rağmen her yerinden şakır şakır zarafet akan Madame Butterfly Booty.

İnce uzun zarif topuğu, kalın ama zarif şeritlerinin üzerindeki fiyonklarla yine adeta dev bir kedi vazitetindeki şaheser.

Bunu da sen yapmadın mı Louboutin'ciğim? Peki az önce gördüğümüz neydi?

Peki ya az sonra göreceğimiz şey?








Bu tasarımın adını koyan kişi, sen "super" olayını çok yanlış anlamışsın canım.
"Sonuçta büyük boy şeylere de 'super' deniyor, bunun da kaba saba hayvani bir topuğu olduğundan 'super' denmiştir" diyenlere de "tercih sizin, elimin tersi mi yoksa avuç içimi mi tercih edersiniz?" diye soruyorum. Elim ağırdır.
Topuksuz, babetimsi faciadan sonra bu tasarımda lütfedip Louboutin kırmızısı bizlere gösterilmiş. Adeta kütüğü oyarak elde edilen topuk ise, fevkaladenin fevkinde.
Bir zamanlar mantar topuk modası vardı, artık o mu yad edilmiş, ne yapılmaya çalışılmış bilmiyorum ama büyük bir hatayla sonuçlandığı apaçık ortada.
Oysa ki ne güzel bir rengi var.
Jade...







Ta ta ta taaa: AMBER
Dev bir kediyi falan geç, böyle şeker gibi bir şey.
Zarafetti, vırttı, zırttı hiç bu konulara girmem bile bu Amber karşınında.

Fikir sahibi her kimse, buyursun gelsin.
Yemek yeriz, bir şeyler içeriz.
Çok netim.








Paçalı güvercin.
Yine renk güzel, yine o kıllar kötü.
Kötü kötü kötü.
Ne diyeyim?
Pantolonun altına giyilmez, paça sorun olur. Eteğin altına giysen, hangi kabalıktaki bir etek bu paçalıya uyum sağlayabilir ki?
Adım attıkça ayakkabının önünde löp löp sallanan bir şeyler.
"Topuksuz, sivri burunlu babete taksaydın bu tüyleri, hazır sıçmışsın, bir de sıvarmış olurdun" demezler mi adama?

Entre parantheses: Bu modelin bejini, Rihanna hanımkızımız "Russian Roulette" isimli videosunda giyiyordu, nereden gözüm ısırıyor diyenlere gelsin bu gereksiz bilgi.







Leopar sakat bir desen. Kullanıldığı materyali "ucuz" gösterebilitesi epey yüksek.

Big Lips Booty'de durumun ne olduğu ortada. Özellikle şu metal topuk detayı fenalar fenası. Bunun üzerinde nasıl durulur, malum sonbahar-kış kreasyonundan kışlık bir bot, misal karda buzda bununla nasıl düşülmez, muamma.

Neyse alan olsun da, ev ayakkabısı da yapılır ki bu di mi Louboutin'ciğim? Bunun da tasarımcısına selam ederim, hakikatli insanmış.









Başka bir paçalı güvercin faciası.
Olay bu sefer abartılmış, püskül görünümlü tüyler yerine canım pabuç kürkle kaplanmış.

Zaten bu dakikadan sonra ne ince topuktan, ne de zarafetten bahsedilir. Olan olmuş.

Kürk de çakal kürkü. İmitasyon falan da değil.
Şimdi mutlu musun
Road Runner?





Seni kırdıysam özür dilerim ama, bu iş böyle olmaz yani.
Bu tasarımlar senin başının altından çıkıyorsa, bu işe birazcık ara ver derim. Parası pulu olan adamsın. Kafa dinle biraz, hareketli piyasa seni çok yormuş.
Sonra yine devam edersin, hanımların ayakkabı tutkusu biter mi?
Olayı iyi yerde yakalamışsın zaten havada karada ölüm yok sana. Saygı duydum.

Bir diğer ihtimal ise, sana yardımcı olan tasarımcı ekibin markanı tezgaha getirmeye çalıştığı ihtimali. Şimdi kimseyi de töhmet altında bırakmak istemiyorum. Ama vaziyet ortada, bunları söylemek zorundaydım.

Elbet bir gün buluşacağız.

Gizembiç, Blogspotlar 2011
Bisou Bisou

2 yorum:

  1. Yarıla yarıla okudum yazıyı ya.
    Süpersin Gizem.
    Hemen iletişime geçip bu yazıyı ona göndermelisin ki titreyip kendine gelsin Louboutin.
    (:

    YanıtlaSil
  2. Müteşekkirim :)
    Yazıda da söylediğim gibi "elbet bir gün buluşacağız" asdghjhgfdf

    YanıtlaSil